Bebeğiniz artık rahat oturabilmekte, hatta oturduğu yerde omurgasını döndürerek yanlara dönmekte, öne eğilmekte ve tekrar doğrulmayı ve bu arada dengesini korumayı başarmaktadır. Yardım almadan oturur pozisyona geçebilmektedir. Hatta birçok bebek emeklemeyi başarır. Kendini tutup çekerek ayağa kalkmayı başarır. İnce motor hareketler gelişmiş ve iki parmağı ile pirinç tanesi gibi ince küçük şeyleri tutabilir hale gelmiştir. Hareketlenen Elmanız için evde güvenlik önlemlerini aldınız mı?
Onunla oynarken yere bastırmaya çalışın. Ayakları altında yeri hissetmesine, adım atmasına, hoplamasına imkan verin. Bebeğinizin ağırlığını kendisi taşımasına izin vermeyin. Onu siz yere ayakları değecek şekilde tutun ama ağırlığını kendisine taşıtmayın. Kendisi tutup ayağa kalkabildiğinde ayakta durabilir. Kendisi yapabildiği şeylere izin verebilirsiniz. Dans etmesini, tempo tutmasını öğretmeye çalışın.
Onunla beraber hızlı hızlı emekleyin. Başka kardeş, anne baba hep beraber emekleyin. Hızlanması için kovalamaya, yakalamaya çalışın.
Bebeğinizin bu aylarda uzayda 3 boyutlu geometrisi gelişmekte ve cisimleri büyüklüklerine göre ayırmaya başlamaktadır. Boyutlarına göre cisimleri istifler ve büyüklü küçüklü kutuları iç içe koymaya başlar. Bu dönemde iç içe giren oyuncaklar onun için iyi olacaktır. Kutuların içine bir şeyler koyma, boşaltma, oyuncakları sepetten boşaltma, sepete doldurma onun için güzel bir oyundur. İnce motor gelişim için pet şişe içine kalem atmak gibi, kavanoz kapağı kapamak gibi oyunlar üretin.
Artık görmediği eşyaların da varlığını bilmektedir (object permanence). “Sakla bul oyunları” bu dönemin en eğlenceli oyunlarıdır. “Ce ee” oyunu, oyuncak saklama bu dönemin favori oyunlarıdır. Bebeğinize ait herhangi bir şeyin üzerini bir bez ile örtün ve “nerede, nerede” deyin. Sonra bezi açın ve “buldum burada” deyin. Aynı oyunu kendisi oynaması için teşvik edin. Hep aynı cümlelerle aynı şekilde oynayın. Bu dönemde tahmin etmeyi ve beklemeyi sever ve aynı cümleleri, aynı davranışları bekler. Aynı şeyleri tekrarlamak hafızasını da geliştirir. Bir sonraki adımı hatırlayıp bekler. Aynı kitabı tekrar tekrar okumak, yemeğe otururken aynı sözleri, uykuya giderken aynı sözleri söylemek hoşuna gider.
Şimdiye kadar bebeğinize memenizi ısırmamasını, saçlarınızı çekmemesini, oyuncaklarını yere atmamasını çok kere söylediniz. O bu sözleri anlamadığından, ya da size karşı gelmek, direnmek için değil ama sadece meraktan sizin otoritenizi test eder ve sizin direktiflerinize uymaz. Unutmayın ki hafızası çok güçlü değildir. Daha önce yaptığınız açıklamaları unutmuştur. En basit yol ona net olarak ”hayır” demek ve dikkatini başka yöne çekmektir.
Bu dönemde artık yabancıları ayırt etmekte ve anneden ayrıldığında huzursuz olmaktadır. 2 yaşından sonra anneye çok bağlı olmak ve tüm yabancılardan korkmak patolojik bir durumdur ve tedavi gerektirir ancak bu dönemde tamamen normaldir. Çeşitli kültürlerde değişik davranış özellikleri gözlemlenir. Batılı toplumlar daha bağımsız çocuk yetiştirmek arzusu ile bebeklerini daha çok yalnız bırakırlar. Bizler daha çok bebeklerimizi kollarız ve neredeyse 1 yaşına kadar hiç yalnız bırakmayız. Bu durumda bebek yalnız kaldığında endişelenir. Aslında onun bu bağlılığı sizin de hoşunuza gider ama zaman zaman da bir yere gitmek istediğinizde çıkan kriz sizi yorar. Gitmeden önce iyi zaman geçirmek, ona sarılmak sevmek, sevginizi pekiştirmek bebeğinizi rahatlatacaktır. Sizin olmadığınızdan duyduğu tedirginlik sevginizden emin olduğunda azalacaktır. En büyük korkusu tamamen bırakılmak ve sizin tekrar dönmeyeceğinizdir. Tekrar döneceğinizi öğrendikten sonra rahatlar. Bu aylarda artık sizi görmediğinde evde olup olmadığınızın farkındadır. Sizin dönmeyeceğiniz kaygısı 6-7 ayda başlar, bu ayda iyice belirginleşir ve 10-18 ayda iyice kriz halini alabilir. Çok şükür ki 2 yaş civarı çocuk etrafında olanları daha iyi anlar ve bu korku geçer. Merak etmeyin. Eğer 6-8 ay civarı işe başlayacak ve bebeğinizi başkasına bırakacaksanız bu tedirginliği çok hissedeceksiniz. Bu geçişi rahatlatmak için birkaç öneri:
- Kısa ayrılıklar yaşayarak ve bebeğinizi de sizinle dışarı çıkarmak ve ortamlara alıştırmak, onun tedirgin olduğunu hissettiğinizde ona varlığınızı hissettirmek;
- Eğer işe başlamak ve bebeği bırakmak mecburiyetindeyseniz onu tanıdık kişilerle bırakmak;
- Yabancı bir bakıcıya bırakmak zorundaysanız onu bırakmadan önce sizle birlikte yabancı kişiye alıştırmak; (Yine huzursuz olacaktır ama daha çabuk alışacaktır.)
- Bebeğinizden ayrılırken mutlaka veda edin, gizlice kaçmayın. Doğal görünün. Olağan bir iş yapıyormuş gibi kısa bir “bay bay”, kısa bir kucaklama, küçük bir öpücük ve arkanızı dönüp sakince uzaklaşmak bebeğinizi rahatlatacaktır. Siz ondan zor ayrılıyorsanız çocuk da panik olacak ve sizden ayrılmak istemeyecektir. Hâlbuki siz bu işi olağan karşılayıp duygusal stres yaratmazsanız bebeğiniz de olması gerekenin böyle olduğunu düşünür ve daha kolay ayrılır.
Eğer tüm uygulamalarınız başarısız olursa:
- Bebeğinizi bıraktığınız kişiyi yeniden değerlendirin. Belki yanlış giden bir şeyler vardır.
- Bebeğinizi 15 dakikalık sürelerle bir akrabaya ya da bir tanıdığa bırakın, yavaş yavaş süreyi uzatın. Böylelikle bebeğiniz sizin döneceğinizi öğrenir.
- Kendi davranışlarınızı ve ayrılış seremonisini gözden geçirin. Asıl sorun sizde mi? Ayrılmaktan korkan siz misiniz?
Bazen de gece yan odada kendi yatağında olmak bile bebeğinizin bu ayrılık korkusunu tetikleyecek ve sizi yanında isteyecektir. Tüm gece uyuyan bebekler bile bu dönemde sık sık uyanıp anneyi çağırabilir. Gece sizden ayrıldığında gerçekten çok korkacaktır ve bu onun için oldukça travmatiktir.
Bu konuda ona yardımcı olmak için:
- Keyifli, neşeli hatta eğlenceli zaman geçirdikten sonra yatağına bırakın;
- Normalde olduğundan daha uzun zamanı onun yatağı başında geçirin;
- Yanından ayrıldıktan sonra yine ağlarsa tekrar yanına gidin ve onun iyi olduğuna emin olun, o da sizi görerek rahatlasın. Böylelikle sizi çağırdığında geliyor olmanız onu da rahatlatacaktır. Ancak bu tekrar çağırmalarda kararlı ve sıkıcı olun. Sizinle zaman geçirmek ona cazip gelmesin. Fazla bir desteğe ihtiyaç duymadan tekrar uyumayı başarmalıdır.
- Odadan çıkarken mutsuz olduğunu belli eder ve sizi bırakmak istemezse kısa zamanda döneceğinizi ona söyleyip odadan çıkın. Muhtemelen tekrar döndüğünüzde uyumuş olacaktır.
- Yatağının ve yatak odasının güvenli, keyifli bir yer olduğunu, onu cezalandırmak ya da zorla yatırmak için kullanılan kötü bir yer olmadığını ona anlatmalısınız.
- Siz evde olmasanız da bebeğinizi uyutan kişi uyku rutinine sadık kalmalı ve her gece uyguladığınız aynı ritüeli sırasıyla uygulamalıdır. Bu bebeğinizi rahatlatacaktır.
Diş çıkarma da sıklıkla bu aylardadır. 3-4 aylık kadar erken çıkarılabileceği gibi 12-15 ayda da diş çıkabilir. Genelde alt ortada 2 diş beraber çıkar. Beyaz diş minelerini görmeden diş çıkardığını anlamayabilirsiniz. Bu dönemde salyalanma, ellerini ağzına sokma gözlenir. Ağzında alışık olmadığı bu his ona da yabancı gelir. Değişik sesler çıkarmaya başlar. Onu rahatlatmak ve dişlerini deneyimlemesi için çiğneyebileceği yumuşak dişlikler verin. Taze soğan, pırasa gibi çiğnediğinde kolay kopmayacak, değişik tat alabileceği, dişlerini kaşıyabileceği meyve ve sebzelerden hoşlanacaktır. Ayrıca soğuk uygulama da diş etlerini rahatlatacaktır. İçi su dolu dişlikler dondurulduktan sonra verilebilir.
Bebeğiniz bu dönemde duygularını daha çok belli etmeye başlar. Sevdiklerine öpücük yollamaya, sevinince alkışlamaya başlar. Takdir edilmek alkışlanmak hoşuna gider. Önümüzdeki aylarda duyguları anlamayı ve taklit etmeyi başarır. İlk empati yeteneği bu aylarda gelişmeye başlar. Mesela ağlayan birisini duysa ağlamaya başlar. Bebeğiniz sizi gözlemlemeye ve taklit etmeye başlar. Önündeki uzun yıllarda da tüm davranışlarınızı kopyalayacaktır.
8 Aylık Elmanız Özetle:
- Yardım almadan oturur pozisyona geçer ve dengeli oturur.
- Emekler
- Tutunarak ayağa kalkabilir.
- Küçük objeleri işaret parmağı ile yakalar.
- Anneye çok bağlıdır, ayrılık korkusu başlar.
- Merak başlar.
- Tırmanmayı sever.
- Kişiliği gelişmeye başlar. Engellendiğinde sinirlenir.
- Kendisi yiyebilir.
- Sizi taklit ederek öğrenir.
- Konuşma seslerinizi tekrarlamaya çalışır.
8 Aylık Elmanın beslenmesi:
Anne sütü halen devam etmekte. Bu arada katı gıdalar da eklenmiş ve Elmanız oturarak aile sofranızda sebzeler, meyveler, yoğurt, kahvaltı gibi besinleri sizinle beraber tüketmekte. Şimdiye kadar pütürlü, parça yemeyi öğrenmiş, eli ile alıp kendini beslemeyi öğrenmiş olmalıdır. Bu ayda bebeğiniz için yaptığınız özel mamalar haricinde ev yemeklerini de yavaş yavaş tattırmaya başlayabilirsiniz. Artık bebeğiniz kahvaltı, öğle yemeği ve yatmadan önce öğünü olarak 3 ana öğün almalıdır. Yatmadan önce öğünü karnını gece boyunca tok tutacak, hazmı kolay, gaz yapmayan bir besin olmalıdır. Bu ya tahıllı sütlü bir kaşık maması veya makarna, şehriye, mantı gibi tahıllı, yoğurtlu bir besin olmalı, çiğ sindirimi zor meyve sebze içermemelidir. Sabah ile öğlen arası bir meyve ara öğünü, ikindide bir yoğurt ara öğünü uygun olacaktır. Gün boyunca 3-4 saatte bir, gece uyandığında 1-2 kez anne sütü vermeye devam edilmelidir.
Şimdiye kadar anne sütü yettiği sürece biberon kullanmamıştık. Formül mama ile beslenen ve biberon kullanan bebekler yavaş yavaş biberonu bırakmalıdır. biberon yerine artık formül mama da alıştırma bardakları ile verilebilir. Biberonu bırakmayı kolaylaştırmak için çift taraflı tutma sapları olan sulukları, pipetli bardakları veya eğince dökülmeyen bardakları kullanabilirler. Bu şekilde bebeğiniz kendi kendini beslemeyi öğrenir. Bu tarz suluklar biberon bağımlılığından kurtulmak için ilk aşamadır. En geç 1 yaşında kendi kendine tutabildiği zaman açık bardak kullanılmalıdır. Hatta 7-8 aylıktan itibaren sizin yardımınızla açık bardak kullanılabilir. Çünkü ileride suluklar da bağımlılık yaparak bırakılması zor olan bir obje halini alabilir.
Bebeğiniz hiçbir zaman yatarak beslenmemelidir. Çok daha küçükken emzirirken bile başının yukarıda, midesinin aşağıda olduğuna dikkat edin. Katı gıdalara geçişte de mutlaka yarı oturur/oturur pozisyonda beslenmelidir.
- Gelişimini değerlendirmek ve sağlık kontrolü için doktorunuzu ziyaret edin.
- Müjde bu ay devlet aşı takvimine göre aşı yok. Ancak özel aşılardan eksik kalan var mı? Doktorunuz ile konuşun.
- D vitaminine devam ediyorsunuz değil mi?
- Demir vermeyi unutmuyorsunuz değil mi? Kilosuna göre artırmayı unutmayın.
OYUNLAR:
- Dişlik
- Sesli hacıyatmaz
- Etki tepki oyuncakları
- Taklit oyuncakları (telefon)
- Dizilen halkalar
- Renkli düğmeli oyuncaklar
- Kendi çevresindeki olayları yaşatacak taklit oyuncakları
- Arabalar, bebekler
- Aktivite masaları
- Küpler, bloklar
- Saklama, saklanma
- Doldur boşalt oyunları
- Müzik, dans
- İç içe geçen kaplar
- Sok çıkar oyuncakları
- Baş baş, alkış
- Balon yakalama
- Konuşma, şarkı, masal anlatma
- Kitaplar
Not: Her bebeğin gelişimi farklıdır. Her biri başka bir alanda ileri olabilir. Bebeğinizi asla diğer bebeklerle karşılaştırmayın. Ayına uygun gelişmediğini düşündüğünüzde doktorunuza danışın.