Elmanız sevgi, bakım ve beslenme ihtiyacı nedeni ile size bağımlıdır. İlk günlerde sizinle bir bütün olduğunu zanneder, henüz sizden koptuğunu algılayamaz. Anne karnındayken bebeğinize bağlanmamış olabilirsiniz. İlk günlerde ona yabancı hissedebilirsiniz. Her ilişki gibi bu ilişkiye de zaman verin. Acele etmeyin. Panik olmayın. Yavaştan alın. Bebeğiniz sizden daha başarılıdır. Size, sizin ona alıştığınızdan daha kolay alışır. Sizin ona bağlanmanız biraz zaman alabilir.
Elmanız ilk günlerde anne karnında durduğu pozisyonda ayaklarını karnına toplamış, kolları öne doğru bükülmüş, yumrukları kapalı “cenin pozisyonu” dediğimiz toplanmış şekilde durur. Dik tutulduğunda başı öne doğru düşer. Henüz başını tutamaz. Yüz üstü yatınca başını sağa ve sola çevirebilir ancak kaldıramaz. Bebekler, yenidoğan bebeğe özgü yaşamlarına yardımcı, onları koruyucu reflekslerle doğarlar. Bunlar yanağına değen şeye doğru uzanma (arama), ağzına giren şeyi emme, avucuna değen şeyi tutma (yakalama), yüksek ses veya ani başının düşmesi gibi bebeği korkutan durumlarda ellerini kollarını açarak irkilme yani moro (korku) refleksleridir. Bunlar bebeğinizin sizi bulup size tutunup beslenebilmesi için olan ilkel refleksler, içgüdüsel davranışlardır. Yanağına değen şeyi arıyor, her şeyi emmeye çalışıyor olması aç olduğu anlamına gelmez. Bu davranışlar istemsiz, içgüdüseldir. Bebeğiniz henüz sosyal iletişim kuramaz. |
Yenidoğan bebek birkaç değişik durumdadır. Bunlar:
|
Hıçkırıklar sık görülür ama önemsizdir. Hapşırıklardan korkmayın, bu burnu temizler. Bebeğinizin ortam ısı değişikliklerine verdiği cevaptır. Önemsizdir.
Elmanız sizi 15-30 cm mesafeden görebilir (emzirme mesafesi). En çok kontrast renkleri fark edebilir. O nedenle siyah beyaz kartpostallar, siyah beyaz oyuncaklar dikkatini çeker. Uzaktaki kişiler veya cisimler bulanıktır. Gözlerinize bakamaz ama saç alın çizgisine (kontrast olduğu için), insan yüzüne odaklanır. Bazen de hareket eden dudaklar ilgisini çeker. Hareket eden cisimleri kısa süre izleyebilir. Kokunuzu ve sesinizi tanır. Kucağınızda olduğunda kalp seslerinizi bağırsak seslerinizi tanır. Sosyal ilgi gösteremez. Tek iletişim yolu ağlamaktır. Beslenme ve uyku düzeni kurmaya başlar. İhtiyaçlarına hızlı yanıt verilen bebeklerin, dünyayı daha güvenli algıladıkları, daha kolay uyum sağladıkları ve ileride daha kolay anneden ayrılabildikleri gözlemlenmiştir. |
4.-5. günlerde sarılık görülebilir. Kan uyuşmazlığı var mı? Doktorunuz ile iletişimde misiniz? Dikkat!!!
Topuktan alınan kan ile tarama testleri yapıldı mı? İşitme testi yapıldı mı? |
lk haftanın sonuna doğru göğüslerinize süt hücum edecektir. Doğa ihtiyaç fazlası sütü bebeğe gönderir. Kısa bir sürede tüketilen kadar süt yapılacak, süt üretimi, süt tüketimine göre dengelenecek ve göğüslerinizdeki bu şişlik azalacaktır. Eğer kalan sütü sağar ve bebeğin emdiğinden fazla sütü memeden boşaltırsanız, tüketilen kadar süt yapılacağından, her zaman göğsünüzde bebeğinizin ihtiyacından fazla süt olacaktır. Siz bebeğinizden kalan sütleri sağmaya ve buzlukta dondurarak saklamaya devam edin. İleride bebeğinize kendi sütünüzle muhallebi yapacaksınız.
Resimde gördüğünüz anne bana 6 günlük bebeğini kontrole getirdi. Muayene sırasında göğüslerinden akan bol süt buzulunu ıslattı. Bu güzel manzarayı sizler için fotografladım. İşte tüm anneler doğru şeyler yapabilirlerse sütlerinin olmaması mümkün değildir. Her organ gibi memeler de görevini yapacaktır. Kalbinizin ya da böbreğinizin yeterli olup olmadığını düşünüyor musunuz? Memelerinizin de aynı böbreğiniz gibi gereken zamanda gerektiği gibi çalışacağına emin olun. siz yanlış yapmadıkça sütleriniz bol ve her zaman bebeğinize yeter miktarda olacaktır.
Bol süt olması için:
- Doğumdan hemen sonra en erken zamanda emzirin.
- Bebeğiniz her uyandığında, her istediğinde sık sık emzirin.
- Bebeğinizle sakin, huzurlu kalın. Klabalıklardan kaçın.
- Bebeğinizi mümkün olduğunca uzun süre kendinize yakın, hatta göğsünüzde kucağınızda tutun.
- Bebeğinizle ten tene yatın.
- Asla biberon kullanmayın. Mama takviyesi gerekse bile, biberon kullanmadan, alternatif yöntemlerle bebeğinizi besleyin. Bu konuda doktorunuzdan danışmanlık alın.
- Kendi beslenmenize, dinlenmenize dikkat edin.
- Etraftaki konuşanları değil, içgüdülernizi dinleyin.
Bu dönemde:
- Her gün ılık duş alın,
- Emerken ve hemen öncesinde göğse sıcak uygulayın,
- Emmeden önce az sağın, bu şekilde memedeki basıncı azaltarak bebeğinizin meme ucunu daha rahat tutmasını sağlamış olursunuz.
- Sutyen kullanın,
- Göğüs pedi kullanın,
- Emzirmeden sonra soğuk kompres yapın,
- Bol sıvı gıda alın,
- Dengeli beslenin,
- Fazla sütü sağın ve saklayın…
Not:
- Dikkat bir memenizden emerken diğeri akabilir ve giysileriniz ıslanabilir. Ya o göğsünüzü bir ped ile kapalı tutun, ya da eğer yardım eden birisi varsa sağarak daha sonra kullanmak üzere dondurun. Yanda resimde gördüğünüz Mochi pompa başka kişinin yardımına gerek kalmadan göğsünüze tutturduğunuz ve kendi kendine süt toplayan bir pompadır ve bir göğsünüzü emzirirken diğer göğsünüze takarak sütünüzü sağabilirsiniz.
- Emzirirken yanınızda mendil bulundurun. İlk hafta sonunda sütünüz ihtiyaçtan fazla olacağından bebek memeyi bıraktığında fışkırabilir. Bebeği ıslatabilir.
Kendinizi iyi hissetmiyor olabilirsiniz. Lohusalık süreci, kendi sağlık sorunlarınız, çok değerli ama bilinmezliklerle dolu sizin bakımınıza muhtaç bebeğiniz, eve bağlanma, uykusuzluk, ziyaretçiler hepsi sizi boğmakta… Hormonlarınız menopozda gibi. İyi anne olma telaşı var. Mutlu olmanız gerektiğini düşünürken mutsuzsunuz. % 80 anne böyle. Siz yalnız değilsiniz. Dinlenmeye ve bebeğiniz uyurken gündüz de olsa uyumaya çalışın. Kendi bakımınız için aile büyüklerinden yardım alın. Onlar size baksınlar, siz bebeğinize.
Emmenin Elmanızı sakinleştirdiğini fark edin. Dr Harvey Karp, bebeklerin sosyal davranışlarını inceleyen Amerikalı pediatr, bebeklerin doğduktan sonra da anne karnında gibi yaşamalarının onları sakinleştirdiğini fark etmiş. Doğumdan sonra geçirilen ilk 3 ayın anne karnındaymış gibi, 4. trimestr gibi düşünülmesi gerektiğini ve anne karnına benzeyen ortamlar yarattığınızda bebeğin güvende hissettiğini söylemektedir. Dr. Harvey Karpe’ın 5 S yöntemi ile bebeğinizi sakinleştirebilirsiniz:
- Swaddle-Sarma yani kundaklama,
- Side or Stomach Position-Bebeği yan pozisyonda tutma,
- Swing-Sallama,
- Shush-Kulağına shhh sesi ile seslenme, pış pış yapma,
- Suck-Emzirme, emme
Uyku sırasında anne karnı seslerine benzeyen beyaz gürültü dediğimiz, fön sesi, aspiratör sesi bebeğinizi sakinleştirir. Bu sesler sizi rahatsız ederse yine beyaz gürültü olan doğa sesleri, yağmur sesi, dalga sesi, rüzgar sesi gibi sesler, hem sizi hem bebeğinizi sakinleştirecektir.
Karın üstü dizinizde yatırmak veya yine karın üstü kucağınızda, başı aşağıya sarkar şekilde tutmak da bebeğinizi rahatlatır. Sırt üstü geniş bir yerde yatıyor olmak bebeğiniz için güvensiz bir ortamdır ve böyle yattığında ellerini, kollarını iki yana açarak huzursuz olduğunu (korku refleksi) görebilirsiniz. Bebeğinizi küçük sepet gibi onu sarmalayan dar yerlerde yatırdığınızda rahat edecektir. Unutmayın ki bu dönemde bebeğinizin tek iletişim yolu ağlamaktır. Her ihtiyacını size ağlayarak anlatır. Ağlamak bebekler için bir davranış biçimidir konuşmak, ses çıkarmak gibidir ve her zaman mutsuz olduğu, bir ihtiyacı olduğu anlamı taşımaz.
Bebeğinize bağlanma problemi yaşayabilirsiniz. İlk günlerde o size yabancı gibi gelebilir. Kendinizi suçlu hissetmeyin. Kendinize zaman tanıyın. Onsuz olamayacağınızı kısa zamanda fark edeceksiniz. Bu sürede mümkün olduğunca bebeğinizle baş başa kalmaya, onunla sakin huzurlu zaman geçirmeye çalışın. Bebekler dokunmaya karşı hassastırlar. Sevilmekten, sarılmaktan, okşanmaktan mutlu olurlar. Sakin olun, ona sevginizi anlatın, sarın sevin, okşayın. Yüzüne bakarak konuşun, şarkı söyleyin. Sevginizi hissetmek onun güven duygusunu geliştirecektir.
Her ne kadar kimsenin bebeğinize sizden daha iyi bakamadığını hissetseniz de, hatta içinizden onu kimseye dokundurtmak istemeseniz de, zaman zaman babanın da bebekle ilgilenmesini, onu uyutmasını, ona masaj yapmasını hatta banyo yaptırmasını isteyin. Bebeğin babası ile zaman geçirmeye alışması sizi biraz rahatlatacaktır.
Kendi sağlığınıza dikkat edin. İlk ay mutlaka size bakacak aile yakınlarından yardım isteyin.
Dengeli beslenin. Sakın aç kalmayın. Bol sıvı gıda alın. Etinizi, sütünüzü, yoğurdunuzu, yumurtanızı, meyvenizi, sebzenizi ihmal etmeyin. Emzirdiğiniz sürece multivitamin ve omega 3 alabilirsiniz. Beslenmenize dikkat edin. Hemen her şeyi yiyebilirsiniz.
Emziren bir annenin almaması gereken gıdalar:
- Alkol sütünüze geçerek bebeğinizi de etkiler. Onun sarhoş olmasını istemezsiniz değil mi?
- Kahve hemen süte geçer ve bebekte uykusuzluk, taşikardi (çarpıntı) yapar. Mutlaka içmek isterseniz sabah saatlerinde Türk kahvesi veya filtre kahve tercih edin.
- Fazla çikolata da kafein içerir ve aynı kahve gibidir.
- Turunçgiller dikkatle alınmalıdır. Küçük bebeklerde asit oldukları için pişik, huzursuzluk, kusma yapabilir. Aynı zamanda alerjik olabilir. Yedikten sonra bebeğinizi izleyin. Rahatsız olursa yemezsiniz.
- Yoğun kokulu baharatlar anne sütünün kokusunu değiştirirler. Bebeğiniz bu günlerde memeyi istemezse o gün kullandığınız baharatları beslenmenizden çıkarabilirsiniz.
- Kuru yemişler, buğday, inek sütü, anne sütü ile bebeğe geçerek, alerji yapabilir. Bebeği izlemek ve böyle bir bulgu ile karşılaşırsanız doktorunuz ile görüşmeniz gerekir.
Hava nasıl olursa olsun her gün mutlaka bebeğinizle birlikte açık havaya çıkın. Kötü hava yoktur. Kötü giyinme vardır. Havaya uygun giyisilerle mümkün olduğunca çok açık havada kalın. Bu hem size hem bebeğinize iyi gelecektir.
Bebeğinizin günlük aktivitesi:
- Uyku
- Beslenme
- Oyun ve bakım (Uyanık geçirilen zaman) olmak üzere 3 değişik faaliyettir.
Beslenmeyi uyku öncesi yapmak bebeğin beslenerek uykuya dalma alışkanlığı edinmesine sebep olacaktır. O nedenle bebeği uyandığı zaman beslemek, gazını çıkarmak, altını değişmek, oyun oynamak (bu ayda konuşmak, şarkı söylemek, bakışmak, gülümsemek, masaj yapmak olabilir) ve yatağına uyku için bırakmak uygun olur. Bebeğiniz anne karnındayken de bu 3 faaliyeti yapıyordu. Uyuyor, uyanıyor, amniyos mayiini emiyor, tekmeliyor, şekil değiştiriyor ve tekrar uyuyordu. Onu uyutmak için bir çabanız yoktu. O kendisi uykuya dalmayı zaten biliyor. Onun bu alışkanlığını ona unutturup onu sallayarak, emzirerek, kucakta uyuması için şartlamayın. Onu emzirin, sevin, okşayın, konuşun ve sonra bir ninni söyleyerek sakinleştirin ve yatağına uyanıkken ama dalmak üzereyken bırakın. Kendi kendine uyuyacaktır. Sakın zaten bildiği bu becerisini unutturmayın. Başka şekilde uyutmaya çalışarak bebeğinizin uykusunu başka aktiviteler ile şartlamayın.
Sonraki günlerde bebeğinizin görünüşü hızla değişmeye devam edecektir. Doğumda şiş ve ödemli olan yüz giderek değişecek, iri olan burun incelecek, şiş göz kapaklarının şişi inecektir. Bebeklerin gözleri birbirine uzak burun kökü geniştir ve genellikle şaşı bakmaktadırlar. Bebek kısa bir sürede 12 adet olan göz kaslarını kontrol etmeye başlayarak, bakışlarını istediği gibi odaklamayı öğrenir. Bu arada bebeğinizin ileride göreceğiniz kişilik özellikleri de ilk sinyallerini verir: sessiz veya gürültülü; ya da hareketli veya sakin.
İlk Ayda Elmanın beslenmesi:
Sadece anne sütü veya anne sütü vermenin sakıncalı olduğu durumlarda veya anne sütü olmadığında doktorunuzun kontrolünde formül mama
Dikkat!
- Bebeğinize ilk hafta bazı hastalıkları taramak için topuktan kan alındı mı?
- Bebeğinize işitme testi yapıldı mı?
- Bebeğiniz 15 günlük olduğunda kolik sancıları başlayabilir.
- 15 günlük olduğunda D vitamini başladınız mı?
- İlk günde Hepatit B aşısı yapıldı mı?
- Ay sonu bebeğiniz Hepatit B aşısının ikinci dozunu olacak.
- 1 aylık olduğunda Kalça ultrasonu yaptırmanız gerekli.
- Bebeğinize Boğmaca aşısı 2,4,6 aylıkken olmak üzere 3 doz ve bir yıl sonra pekiştirme dozu yapılacak. Bebeğiniz ancak bu aşı programı tamamlandığında boğmacaya karşı korunmuş olacak. Boğmaca erişkinlerde nezle gibi geçirilen hafif bir hastalıktır ama yeni doğanlarda, küçük bebeklerde ölümcül olabilir. Dünyada ve ülkemizde boğmaca hastalığı artmaktadır. O nedenle bebeğinizi korumak için bebeğin etrafında bulunan, ona bakım veren, bebekle 4 saatten daha fazla birlikte bulunan herkesi Boğmacaya karşı aşılamak ve bu şekilde koza gibi bebeği saran kişilerin hasta olarak bebeğe boğmaca bulaştırmasını önlemek gerekir. Buna Koza Aşılaması denmektedir.
- Aynı şekilde grip aşısı da bebeklere 6 aydan önce uygulanmamaktadır. Grip aşısı da, sonbaharda, bebek ile temasta bulunan kişilere yapılarak, aynı boğmaca aşısında olduğu gibi koza misali bebeği korumak gerekmektedir.
|