Elmanız yavaş yavaş büyüyor. Sizle iletişim kurmaya başladı. Artık yüzünüze bakar, göz göze gelir, size gülümseyebilir. İlk günlerde, vücudundaki ödemi atarak kilo veren minik Elma artık kilo almaya başladı. Artık doğum kilosunun üzerine çıkmış olmalı. Bu arada ilk aylarda hızla boyu da uzar. 1 ay sonunda bebeğiniz 3-5 cm uzayacaktır. Baş büyümesi beyin büyümesini gösterdiğinden takibi önemlidir, en az bir yıl her ay ölçülmeli ve büyüme hızı takip edilmelidir. Her toplumun büyüme değerleri kendine özgüdür ve biz Türk çocuğu büyüme eğrilerine göre bebeklerimizi takip ederiz. Bazı bebekler minyon, bazıları iri, bazıları fazla kilolu, bazıları kısa boylu olabilirler. Anormal alt ve üst limitler vardır ve çocuğunuz aileden aldığı genetik miras ve çok çeşitli çevre faktörlerinin etkisi ile belirli hızda büyür. İlk bir yıl her ay yapılan doktor kontrollerinde boy, kilo ve baş çevresi ölçülerek büyüme eğrileri üzerindeki gidişat değerlendirilir. Normalden sapmalar mutlaka doktor kontrolünde araştırılmalı ve değerlendirilmelidir.
Bebeğiniz hala ilkel refleksleri ile hareket etmektedir. Anne karnındaki duruşu biraz gevşemiş olsa da hala bacaklarını karnına doğru topladığında rahat eder, yüzükoyun yattığında popoyu kaldırır, avuçları yumruk şeklindedir. Dik tutulduğunda artık kafası düşmez. Boyun kasları gelişmiştir, kafasını tutabilir. Yüzükoyun yattığında kafasını sağdan sola çevirebilir. Tüm kol bacak hareketleri simetriktir. İki kolunu aynı anda açar, bacaklarını aynı anda beraber kaldırır koyar.
Sosyal gelişimine bakacak olursak, göz teması kurmaya başlar. Birini sıkıca tutabilir ve karşısındakinin yüzünü incelerken sessizleşir. Annesinin sesini ve kokusunu tanır. Elbette bunlar ilk ay içinde zamanla gelişir. Bebeğin dünyaya geldiği hafta net tepkiler vermesini beklemeyin. Nesnelere bakar ama onları almaya çalışmaz. Oyuncağı ya da çıngırağı yakalama refleksi ile kavrayabilir ancak çok fazla elinde tutamaz, düşürür. Bu dönemde oyun halisi güzel bir oyun aracıdır. Yukarıya astığınız oyuncaklar, siyah beyaz objeler, kartpostallar dikkatini çeker. Ellerini sallarken tesadüfen oyuncaklara çarpması, oyuncakların hareketi küçük Elma için oldukça dikkat çekicidir. 1 aylık bebek tensel temasa karşı çok hassastır ve ona dokunmanız hem sizi daha erken tanımasına hem de mutlu olmasına sebep olur. Bu erken dönemlerde bebeğinize sık sık masaj yapın.
Bir aylık bebeğinizin görüşü net değildir ve görüş mesafesi oldukça kısadır. Özellikle siyah beyaz renkleri, kontrastları ayırt eder. Doğduğu zaman görüş mesafesi 6-12 cm olan bebeğiniz şimdi sizi yaklaşık 30-40 cm mesafeden görebilir. Bu sizin emzirme mesafenizdir. Mümkün olduğunca bebeğinizle göz göze gelmeye, onunla konuşmaya çalışın. Bebeğiniz henüz gözlerinizin içine bakmıyorsa endişelenmeyin. İlk ay sizi tanıdıkça göz teması kurmak ilgisini çekmeye başlayacaktır. Bu ayda yüzünüze, özellikle kontrast renkleri yakaladığı saç-yüz çizgisine bakmaktadır. Bazen kendi kendine, bazen de size gülümseyebilir
Bebeğiniz iyi işitir. Anne karnında olduğu sürede duyduğu seslere aşinadır. Annesinin sesini tanır. Kendisi ses çıkarmaya, çığlık atar gibi sesli harfleri söylemeye başlar. Bazı bebekler agular. Sese tepki verir. Annesinin sesini dinler. Ona kendi çıkardığı sesler ile cevap verin, hatta diğer odadan ona seslenebilir, onun seslerini taklit edebilirsiniz. Bunlar iletişimin ilk aşamalarıdır. Bir insan sesi duyduğunda tepki verebilir. Birini incelerken sessizleşir, dikkat kesilir. Bazı bebekler gürültüye karşı diğer bebeklere göre daha hassas olabilirler. Bazı bebekler gürültü duyduklarında ağlamaya başlayabilir, bazıları ise gürültüde rahat bir uyku çekebilirler. Bazı durumlarda bebeğinin dış seslere tepki vermediğini düşünebilirsiniz. Endişe etmeyin! Elmanız yeni doğmuş olabilir ama dışarıdaki birçok sesi önceden deneyimlemiş olduğundan bu sesler ona tanıdık gelir, şaşırmaz ve bu nedenle doğal karşılar. İlk defa duyuyor gibi tepki vermemesi de son derece doğaldır. Yine de işitme kaybı olabileceğinden şüpheleniyorsanız doktorunuza danışın.
Bebek doğduğunda koku alma yetisi gelişmiştir. Sizi kokunuzdan tanır. Şekerli vanilyalı kokuları sevdiği, sirke kokusu gibi asidik kokuları, ter kokusunu sevmediğini fark edebilirsiniz.
Bebeğinizin tat alma duyusu sizden daha iyidir. Dilindeki tat tomurcukları sizden fazladır. Anne sütü alanlarda annenin beslendiği şeylere göre süt tadı değişkendir ve bebek değişik lezzetlere alışır. Anne karnında da amniyos mayi tadı değişkendir ve aslında bu değişik lezzetlere doğmadan önce bile alışmıştı. Bazı günler sütü reddederse yediğiniz şeyleri düşünebilirsiniz. Fesleğenli ya da sarmısaklı yediğiniz gün o koku bebeğinizin hoşuna gitmemiş olabilir. Bebekler tat yanında anne sütünün veya mamanın ısısına karşı da duyarlıdırlar, seçici olabilirler. Mama alan çocuklar bu değişkenlik olmadığı için tek tip tat alırlar. Anne sütü alan bebeklerin karışık beslenmeye geçmesi bu nedenle daha kolaydır.
Bebeğinizin dokunma yetisi de gayet gelişmiştir. İlk aylarda dili ve dudağı ile dokunmayı tercih eder. Cisimleri o şekilde keşfeder. Alışılageldiği gibi eldiven takmamanızı tavsiye ederim. Elleri ile dokunmaya alışması ve ellerini keşfetmesi için fırsat vermelisiniz. Pürüzsüz yüzeyleri sever ve farklı materyallerin aynı anda tenine değmesinden hoşlanmaz. Değişik yüzeylere dokunmasını sağlayın. Dokun hisset kartları, değişik dokularda kumaşlar, soğuk, ılık şeyler dokunması için iyi seçenektir. Yavaş yavaş dokunmayı öğrenecek, dokunduğu şeyi tanımlayacaktır. Emerken anne tenine dokunmak onu rahatlatır. Acıyı hisseder ve dokunulduğunda tepki verebilir. Hoşlanmadığı şeylerin tenine değmesine tepki verir. Masajdan, dokunmaktan hoşlanır.
Bebeğinizin zihinsel gelişimine bakacak olursak, hızlı bir gelişim gösterdiğini hayretler içinde izleyeceğiz. Hamilelikten itibaren bebek beyni dakikada 250 bin yeni beyin hücresi üretir. Dünyaya geldiğinde de ömrü boyunca kullanacağı hücrelerin neredeyse tamamını üretmiştir Bebek büyüyüp yeni şeyler öğrendikçe beyin hücreleri sinaps denilen bağlantılar kurmaya başlayacak ve bu şekilde birçok beceri geliştirecektir. Beyinde oluşan bu bağlantıların çokluğuna göre beceriler artacaktır. Bu sinir ağı, beyin geliştikçe artacak ve birçok becerinin temelini oluşturan ağlar meydana gelecektir. Şu an beyin gelişimine katkıda bulunmak için destek olmaya başlayabilirsiniz. Anlamaz, öğrenemez sanmayın. Özellikle dil gelişimi gibi konularda bir temel oluşturmak için hiç de erken değil! Onunla sık sık konuşun. Bu şekilde dil gelişimi için çok faydalı adımlar atmış olursunuz. Bebeğiniz konuşamasa da iletişim kurması için bazı yöntemleri vardır. İlk ayda sesli iletişimin tek yolu ağlamaktır. Bir sağlık sorunu dışında, 1 aylık bebek birçok neden ile ağlar.
- Karnı açtır.
- Altını ıslatmıştır.
- Kıyafeti huzursuzluk veriyordur.
- Sıcaklamış veya üşümüştür.
- İlgi görmek istiyordur.
- Canı sıkılmıştır.
- Uykusu vardır.
Ve bu sıradaki ağlaması sizinle olan iletişim çabasıdır. Ağlama dışında bebeğinizin iletişim kurma ve tepkisini göstermek için kullanacağı bazı mimikler de vardır. Mesela sizle göz teması kurup yüzünüzü dikkatle inceleyebilir. Etrafında onu rahatsız eden bir ışık ya da ses varsa yüzünü başka yöne çevirip gözlerini kapatarak rahatsız olduğunu gösterebilir. Gözlerini tavana dikerek boş boş bakarak mevcut durumu reddedebilir. Henüz ses çıkararak tepki veremez ama ona davranışınızı veya kucağa alış biçiminizi, ona karşı yaklaşımınızı yorumlayabilir ve yüz ifadesi ile size belli edebilir.
Bebeğiniz yeni doğduğunda günde 5-10 kez kaka ya pacaktır. Bazı durumlarda bu rakamın üzerine bile çıkabilir. Bebeğiniz büyüdükçe ve sindirim sistemi güçlendikçe kaka sayısı azalır. Anne sütü alan bebeklerde kaka altın sarısı renkte, beze bulaşan krem kıvamında, ekşi kokuludur. Formül mama ile beslenenlerde kaka daha katıca ve daha açık renktir. Sayıca daha azdır. Bebek büyüdükçe kaka sayısı giderek azalır.
15 günden sonra bazı bebeklerde kolik başlayabilir. Kolik bir günde 3 saatten fazla, haftada 3 günden fazla görülen sebepsiz ağlama krizleri olarak tarif edilir. Genellikle akşam saatlerinde olur. Bağırsak florası yetersizliği kolik sebebi olarak suçlanmaktadır. Anne vaginasından alacakları yararlı bakterileri alamamış olduklarından sezeryanle doğan bebeklerde kolik daha sıktır.
1 aylık Elmanız:
- Göz teması kurmaya başlar,
- 15-30 cm arasında yüze odaklanabilir,
- Kendiliğinden gülmeye başlayabilir,
- Size gülümseyebilir,
- Bakışlarını yanına gelen kişi üstünde tutar.
- Uyanık olduğunda sizin yüzünüze bakar ve sesinizi dinler.
- İnsan sesi duyduğunda tepki verebilir,
- Çıngırak ve zil sesine tepki verir.
- Karşısındakinin yüzünü incelerken sessizleşir,
- Aç, huzursuz ve sıkıntılı olduğunda ağlayarak ilişki kurmaya çalışır.
- Yeni yeni ağlama dışında sesler çıkarmaya başlar.
- Annesinin sesini ve kokusunu tanır.
- Ellerini yumruk yapıp ağzına götürebilir, emmeye çalışır,
- Parmağınızı, omuzunuzu yanağına değen yumuşak yerleri emmeye çalışır.
- Günün büyük çoğunluğunda uyur, 2-3 saatte bir uyanıp beslenmeye çalışır.
- Başını dik tutabilir.
- Oynarken ayakları ve ellerine dayanıp vücudunu itebilir.
- Yüzükoyun yatırılınca başını titreterek kaldırabilir.
- Karnının üzerindeyken kafasını sağa sola çevirebilir,
- Düz bir yüzeye yatırıldığında kafasını kısa süreyle kaldırabilir,
- Sırt üstündeyken istemsiz olarak yana dönebilir.
- Avucuna değen şeyleri sıkıca tutar.
Bir aylık bebek sadece anne sütü veya formül mama ile beslenmelidir. Su bile vermenize gerek yoktur. Bir aylık bebek artık meme tutmayı, emmeyi öğrenmiştir. Siz emzirmeye alıştınız. Artık memeyi tutturmak için çaba sarf etmiyorsunuz. Bebeğiniz güçlü emiyor, emerken yutkunma seslerini duyuyorsunuz. Memeye olan iştahı arttı. Aktif emiyor. Bebeğinizin iştahının artması sütünüzün yetmediğini düşündürmesin. Tam aksine o bol emdikçe sütünüz artacak ve bebeğinizin ihtiyacı olan süt miktarı her zaman yeterli olacaktır. Emzirme aralıklarını belirlemeniz gerekmez. Bu işi minik Elmanıza bırakın. O istediği zaman emsin. Bazen kısa süre emip bırakıyor olması sizi üzmesin. Çünkü o artık kısa sürede bol süt emmekte ve genellikle kısa sürede memenizi boşaltmakta. Artık sütünüz yetiyorsa bir sefer bir memeyi, diğer sefer diğer memeyi vermeniz ve memeyi bitirterek, sonda gelen yağlı sütü emmesini sağlamanız uygun olur. Yine kalan sütlerinizi sağarak derin dondurucuda saklamanız uygun olur. Unutmayın, hiçbir zaman sütlerin yetmediği bir dönem olmayacak ve süt ihtiyacı için dondurup sakladığınız sütleri kullanmayacaksınız ama o sütler ileride bebeğinize muhallebi yapmak, sebze pürelerine ilave etmek, yoğurt yapmak için kullanılabilir.
Bebeğinizi emzirdikten sonra hala ağlamaya devam ediyorsa bu, her zaman doymadığı anlamına gelmez. Bazen gaz veya kaka yapmak istediği için de ağlıyor olabilir. Bazen altı pis olduğu için de ağlayabilir. Bunu kısmen de olsa önlemek için altını değiştirebilir, meme arasında bebeğinize gaz çıkarma molası verebilirsiniz.
Formül mama ile besleniyorsa 3 saat aralarla beslenmesi normaldir. Bebeğinizi formül mama ile besliyorsanız bebeğinizi emziriyormuş gibi kucaklamanız ve biberonu memenizmiş gibi tutmanız ona daha iyi hissettirir. Biberonu dik ve emzik tam dolu olarak bebeğinizin ağzına verin. Mama miktarı ve çeşidi için doktorunuz ile konuşmalısınız. Her bebek kendi dinamikleri içinde değerlendirilmelidir. “Şu ayda şu kadar yemeli” diye tek, net bir doğru yoktur.
Bu ay Devlet aşı Takvimine göre Hepatit B aşısının 2. Dozu yapılmalıdır. Genellikle reaksiyonu olan bir aşı değildir. Bu aşının ilk dozu bebeğiniz doğduğunda hastanede yapılmış olmalı. Beslenme ve banyo düzeninde değişikliğe gerek yoktur.
D vitamini veriyorsunuz değil mi?
1 aylık Elma ile Oyunlar:
- Göz teması kurmak,
- Konuşmak,
- Şarkı söylemek,
- Dans etmek,
- Kontrast renklerde oyuncaklar, kartpostallar,
- Dokun hisset kartları,
- Dönenceler,
- Müzik,
- Doğa sesleri dinletmek,
- Açık havada zaman geçirmek,
- Banyo, su oyunları…
Not: Her bebeğin gelişimi farklıdır. Her biri başka bir alanda ileri olabilir. Bebeğinizi asla diğer bebeklerle karşılaştırmayın. Ayına uygun gelişmediğini düşündüğünüzde doktorunuza danışın.